RELUMINS GLUTA SLM 

İçerik Bilgisi:

90 bitkisel kapsül (Gluten, laktoz, tatlandırıcı ve renklendirici içermez.)

Önerilen tüketim: Öğünlerden yarım saat önce günde 3 kapsül.

Etken Madde 3 kapsül için oran / mg

Glutatyon 250,00 mg

Garncinia Cambogia Ekstresi 52,5 mg

-Hidroksi Sitrik Asit (HCA) (5,0 mg )

5-Hidroksitriptofan (5-HTP) 50,00 mg

Yeşil Kahve Ekstresi 300,00 mg

x -Kafein (1,26 mg)

Yeşil Çay Ekstresi 35,00 mg

-Polifenoller (5,0 mg)

Ahududu Keton 225,00 mg

Turunç Meyve Ekstresi 50,00 mg

Relumins Gluta SLM içeriğinde üç ana ögeyi barındıran bitkisel bir hücresel destekleyicidir. Bileşimindeki ana unsurları şunlardır:

1-Hücre temizleyiciler (Antioksidanlar): Glutatyon, Polifenoller (yeşil kahve ekstresi, yeşil çay ekstresi).

Glutatyon: Glutatyon: Glutatyon ABD’de ‘’master’’ antioksidan olarak tanımlanır, ama biz dilimizde daha çok ana antioksidan şeklinde kullanıyoruz. 

Glutatyon üç yapı taşından oluşur, bunlar sisteine, glisin ve glutamin aminoasitleridir. Glutatyon vücudumuzda doğal olarak üretilir ama yaşlanmaya bağlı olarak üretimi azalır.

‘’Hücresel yaşlanma’’ sonucunda bireyin genetik yapısına bağlı olarak, hücreler değişik oranlarda bazı yapı taşlarını yeterince üretemezler (kollajen, koenzim q, glutatyon, vb). Tabi hücrelerde biriken toksinler, serbest radikaller de bu duruma katkıda bulunur. 

Glutatyonun cilt üzerindeki en önemli görevi melanin oluşumuna bağlı cilt lekelerini önlemesidir. 

Yaşlanmaya bağlı yeterince Glutatyon üretilemediği için artan melanin, cilt lekelerinin oluşmasına yol açar. 

Yapılan bir klinik çalışmada 60-79 yaş aralığındaki katılımcıların kan Glutatyon düzeyleri, 20-39 yaş aralığındaki bireylere göre %17 daha az bulunmuştur. (ref: https://doi.org/10.5555/uri:pii:002221439290079Z)

Glutatyon’un deri ve cilt üzerine etkileri kanıtlanmıştır ve Glutatyon içeren birçok çeşit ürün geliştirilmiştir. 

Yapılan başka bir klinik çalışmada günlük 250mg oral Glutatyon alan orta yaş grubu kadınlarda, kırışıklıkların azalması, lekelerin azalması, cilt esnekliği ve yaşlanma karşıtı (anti-aging) gibi cilt yararına olan sonuçlar görülmüştür. (ref: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5413479/)

 ‘’Gıda takviyesi’’ formunda olan Glutatyon için günlük maksimum doz 500 mg olarak belirlenmiştir. 

Glutatyon yaş ilerledikçe ortaya çıkan cilt lekelerine karşı en etkin bileşendir.

Oral yolla Glutatyon alan kişilerde melanin oranının azaldığı, oksidatif stresin azaldığı, anti-oksidan düzeylerinin arttığı, lipid peroxidasyonu aktivitesinin azaldığı böylece derinin ışığa bağlı hasarlardan korunduğu ve Glutatyon’un doğal bir koruyucu özellik taşıdığı gösterilmiştir. (ref: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6842793/ )

Glutatyon günümüzde cilt parlaklığı ve ışıltısını sağlayan en önemli bileşendir.

Yine aknelere bağlı oluşan leke ve izlerin giderilmesine yardımcı olur.

Glutatyon ile kendinizin doğal cilt tonu ve cilt ışıltınız açığa çıkar.

Ana antioksidan olarak Glutatyon, hücre içinde bulunan ve adına serbest radikaller dediğimiz (free radicals) deri ve cilde zarar veren moleküllerle de savaşır. 

Serbest radikaller, çoğu zaman normal hücre içi moleküler düzeyde gerçekleşen zincirleme organik tepkimelerin yan ürünleri ve toksik atıklarıdır. 

Serbest radikallerin en önemli özelliği hücre içinde diğer moleküllere bağlanmasıdır (bunu bir çeşit saldırması gibi düşünebilirsiniz). Serbest radikallerin bağlandığı moleküller görev yapamaz duruma gelir ve hücre içi normal organik dengeler bozulur. 

Hücre içinde serbest radikalleri ne kadar azaltırsak veya temizlersek hücreler o derece sağlıklı, işlevsel duruma gelir. Serbest radikaller anti-oksidanlar tarafından etkisiz hale getirilmediklerinde otoimmün hastalıklara, kanser gibi kronik hastalıklara yol açabilirler. Anti-oksidanlar bu nedenle önemlidir.

Glutatyon’a “ana anti-oksidan” denilmesinin sebebi, serbest radikalleri yakalayarak karaciğere taşıması ve burada kendini yenileyerek tekrar işine geri dönmesidir. 

Antioksidan olarak Glutatyon, sağlıklı kalmak ve hastalıklardan korunmak için en önemli moleküllerden biridir. Yaşlanma, kanser, kalp damar hastalıkları, bunama (demans) ve başka birçok kronik/dejeneratif hastalığın önlenmesinde temel öneme sahiptir. 

Glutatyon ayrıca mitokondrilerin sağlıklı bir şekilde çalışması için de gereklidir. Mitokondrilerin çalışması toksinler veya okside olmuş moleküller nedeni ile bozulduğunda hücre solunum için yeterince oksijen kullanamaz. 

Sağlıklı kalmak, performansınızı artırmak, hastalıkları önlemek ve yaşlanmanın etkilerinden korunmak, bağışıklık ve enflamasyonun kontrolü için Glutatyon düzeyleri yüksek tutulmalıdır.    

Araştırmalar yüksek Glutatyon düzeylerinin kas hasarını azalttığını, kasların iyileşme süresini kısalttığını, kas kuvveti ve dayanıklılığını artırdığını ve metabolizmayı yağ depolama yerine kas yapımına kaydırdığını göstermektedir. (ref: Alan Pressman “Glutathione. The Ultimate Antioxidant”; Leo Nollet “Handbook of Analysis of Active Compounds in Functional Foods”, pp.73-74; Lester Packer “Handbook of Antioxidants”, pp. 551-552)

Polifenoller: Doğal olarak bitkilerde oluşurlar ve mikro besinler olarak da tanımlanırlar. Meyve, sebze, çaylar ve baharatlarda bulunan polifenollerden günlük diyetlerimizde faydalanırız.

8000’den fazla çeşidi tanımlanmıştır.

En çok bilinenler; Flavonoidler (çaylarda, meyvelerde, turunçgillerde, kırmızı meyvelerde, elma, soya fasulyesi, soğan gibi birçok kaynakta çeşitleri tanımlanmıştır), Resveratrol, Capsaisinoidler, Lignanlar.

Çalışmalar polifenollerin güçlü antioksidan olduklarını göstermiştir. Yaşlanmaya bağlı, çevresel ya da yaşam biçimi nedeni ile oluşan hücre hasarını antioksidan özellikleri ile önlerler ya da geri döndürürler. Hücresel hasarın uzun sürmesi kronik hastalıkların oluşma riskini arttırır.

Yine çalışmalarda polifenolden zengin diyet ile günde 650 mg ve üzeri alan kişilerde, 500 mg olanlara göre ölüm riski daha düşük bulunmuştur.

Polifenoller kan basıncının dengelenmesine yardım eder ve kan damarlarının sağlıklı ve elastik olmasını sağlayarak iyi bir kan dolaşımı sağlarlar. Ayrıca kronik enflamasyonun ve kalp hastalıkları risklerini azaltmaya yardım ederler.

Polifenoller insülin direncini düşük seviyede tutarak, dengeli bir kan şekeri devamlılığı sağlayarak obezite ve diyabet riskini azaltırlar.

Polifenoller antioksidan ve anti enflamatuar etkilerinden dolayı kanser gelişim riskini azaltırlar. Bazı çalışmalarda tümör büyümesini durdurdukları aktif kanser hücrelerinin ölmesini sağladıkları gösterilmiştir.

Araştırmalarda polifenollerin bağışıklık sistemini aktive ettiği enfeksiyon ve hastalıkları engellemede etkili oldukları gösterilmiştir. Polifenoller bağırsaklarda yararlı bakterileri desteklerler ve zararlı olanları ise sınırlarlar bu şekilde de bağışıklık sistemini güçlendirirler. (ref: https://www.webmd.com/diet/foods-high-in-polyphenols#1)

Antioksidan polifenollerin oksidatif stresi (reaktif oksijen ile meydana gelen stres) azaltmalarından dolayıkardiyovasküler hastalık  ve kanser risklerini azalttığına dair bulgular vardır. (ref: Arts, I.C. and P.C. Hollman, Polyphenols and disease risk in epidemiologic studies. Am J Clin Nutr, 2005. 81(1 Suppl): p. 317S-325S.)

Polifenollerin metabolizması çok hızlı olduğundan hücresel olaylardaki işlevleri henüz tam olarak açıklığa kavuşmamış olmakla birlikte zeytin yağı ve hindistancevizi yağı gibi besinlerdeki polifenollerin, sağlık üzerine antioksidan faydası EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi) tarafından kabul edilmiştir. (ref: EFSA Journal. 9 (4): 2082. April 2011. doi:10.2903/j.efsa.2011.2082)

2-Hücre Çalıştırıcılar (Hücresel metabolizmayı hızlandırmak, yağ yakmak): Glutatyon, Garncinia Cambogia Extresi - hidroksi sitrik asit, Yeşil Kahve Ekstresi, Ahududu Keton, Turunç Ekstresi bu anlamda Gluta SLM içeriğinde bulunan bileşenlerdir.

Garncinia Cambogia Extresi: 2017 yılında kilo verdirici ve iştah baskılayıcı özellikleri ile gıda takviyesi olarak pazara sunuldu. Hidroksi sitrik asit bir sitrik asit türevidir ve garncinia cambogia da bulunur. Sitrat liyaz enziminin aktivitesini durdurarak hücrede yağ yapımını durdurur, ayrıca beyin serotonin seviyelerini destekleyerek acıkmayı baskılar. 

Bazı çalışmalarda trigliserid ve LDL kolesterol düzeylerini azalttığı, HDL kolesterol düzeyini arttırdığı böylece kan kolesterol seviyelerini iyileştirdiği bulunmuştur. (ref: https://www.webmd.com/vitamins-and-supplements/garcinia-cambogia-weight-loss)

Yeşil Kahve Ekstresi: Araştırmalar yeşil kahvenin kilo vermeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Birkaç küçük boyutlu çalışmada, yeşil kahve içenlerin, içmeyenlere göre 3 ila 5 kilo daha fazla kaybettiği görülmüştür. Yeşil kahvenin, kan şekerini düşürerek ve yağ yapımını engelleyerek etki ettiği düşünülür. Aynı zamanda yeşil kahvenin bazı kişilerde yüksek kan basıncını düşürdüğü de görülmüştür. (ref: https://www.webmd.com/vitamins-and-supplements/green-coffee-uses-and-risks)

Ahududu Keton: Ahududu aroması çok güçlü olduğundan gıda sektöründe ve parfüm sanayinde çok kullanılır. Gluta SLM’de bu aromayı doğal olarak alırsınız ve ağızda hoş bir koku oluşturur.

Ahududu keton yapısal olarak acı biberde bulunan capsaisine ve uyarıcı sinepinefrine benzer; ahududu ketonun etki mekanizmasının bu moleküllere benzediği düşünülür, adinopektin seviyelerini ve yağ yıkımını artırır. Adinopektin seviyesi düşük bireylerde yağ dokusu artışı oluşur. (ref: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/21537493/, https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17615999/ )

Turunç Meyve Ekstresi; Protoalkoloidler adı verilen bileşenleri barındırır. 20 yıldan uzun süredir gıda takviyelerinde zayıflama, atletik performans, cilt bakımı, iştah kontrolü ve beyin sağlığı için kullanılır. (ref: https://www.healthline.com/nutrition/bitter-orange#compounds-nutrients)

3-Sindirim Sistemi Düzenleyiciler (Bağırsak Sağlığı): 5HTP

5-HTP (5- Hidroksitriptofan); Aminoasit triptofandan triptofan hidroksilaz enzimi ile üretilir. Hücresel işlevlerde önemli bir yapıtaşı olmasının yanında Serotonin hormonu üretiminde öncül bileşendir. Antidepresan olarak, strese bağlı açlık ataklarının önlenmesinde ve uykuya yardımcı olarak kullanılmaktadır (Bazı Avrupa ülkelerinde majör depresyonda kullanım onayı vardır). Serotoninin sindirim sistemi üzerindeki düzenleyici etkileri kanıtlanmıştır. Sindirim sistemindeki enterokromaffin hücrelerin yeterince serotonin salgılayamaması, hazımsızlığa, kabızlığa ve huzursuz barsak (irritable bowel) sendromuna yol açar. Yaşlanmaya bağlı olarak yeterince enzim üretimi olmadığından kişiler bu sorunlarla karşılaşır. 5 HTP bu nedenle önemli bir hücresel destek sağlar.

(ref: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/24943480/)

(ref: https://en.wikipedia.org/wiki/5-Hydroxytryptophan)

RELUMINS ORAL GLUTATHIONE 

İçerik Bilgisi:

60 bitkisel kapsül (Gluten, laktoz, tatlandırıcı ve renklendirici içermez.)

Önerilen tüketim: Günde 1 kapsül.

Etken Madde 1 kapsül için oran / mg

Glutatyon 400,00 mg

Vitamin C 100,00 mg

Alfa Lipoik Asit 50, 00 mg

Elma Ekstresi 5,00 mg

Relumins Oral Glutathione, bilinen en güçlü antioksidan olan Glutatyon’u hücresel destek olarak ön plana çıkaran bir üründür. 

İçeriğinde bulunan C vitamini, alfa lipoik asit ve özel elma ekstresi Glutatyon’un etkinliğini arttırmak ve diğer özellikleri için kullanılmıştır.

Relumins Lab. LLC. tarafından cilt sıkılığını ve parlaklığını sağlamak için formüle edilmiş bir üründür.

Glutatyon: Glutatyon ABD’de ‘’master’’ antioksidan olarak tanımlanır, ama biz dilimizde daha çok ana antioksidan şeklinde kullanıyoruz. 

Glutatyon üç yapı taşından oluşur, bunlar sisteine, glisin ve glutamin aminoasitleridir. Glutatyon vücudumuzda doğal olarak üretilir ama yaşlanmaya bağlı olarak üretimi azalır.

‘’Hücresel yaşlanma’’ sonucunda bireyin genetik yapısına bağlı olarak, hücreler değişik oranlarda bazı yapı taşlarını yeterince üretemezler (kollajen, koenzim q, glutatyon, vb). Tabi hücrelerde biriken toksinler, serbest radikaller de bu duruma katkıda bulunur. 

Glutatyonun cilt üzerindeki en önemli görevi melanin oluşumuna bağlı cilt lekelerini önlemesidir. 

Yaşlanmaya bağlı yeterince Glutatyon üretilemediği için artan melanin, cilt lekelerinin oluşmasına yol açar. 

Yapılan bir klinik çalışmada 60-79 yaş aralığındaki katılımcıların kan Glutatyon düzeyleri, 20-39 yaş aralığındaki bireylere göre %17 daha az bulunmuştur. (ref: https://doi.org/10.5555/uri:pii:002221439290079Z)

Glutatyon’un deri ve cilt üzerine etkileri kanıtlanmıştır ve Glutatyon içeren birçok çeşit ürün geliştirilmiştir. 

Yapılan başka bir klinik çalışmada günlük 250mg oral Glutatyon alan orta yaş grubu kadınlarda, kırışıklıkların azalması, lekelerin azalması, cilt esnekliği ve yaşlanma karşıtı (anti-aging) gibi cilt yararına olan sonuçlar görülmüştür. (ref: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5413479/)

 ‘’Gıda takviyesi’’ formunda olan Glutatyon için günlük maksimum doz 500 mg olarak belirlenmiştir. 

Glutatyon yaş ilerledikçe ortaya çıkan cilt lekelerine karşı en etkin bileşendir.

Oral yolla Glutatyon alan kişilerde melanin oranının azaldığı, oksidatif stresin azaldığı, anti-oksidan düzeylerinin arttığı, lipid peroxidasyonu aktivitesinin azaldığı böylece derinin ışığa bağlı hasarlardan korunduğu ve Glutatyon’un doğal bir koruyucu özellik taşıdığı gösterilmiştir. (ref: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6842793/ )

Glutatyon günümüzde cilt parlaklığı ve ışıltısını sağlayan en önemli bileşendir.

Yine aknelere bağlı oluşan leke ve izlerin giderilmesine yardımcı olur.

Glutatyon ile kendinizin doğal cilt tonu ve cilt ışıltınız açığa çıkar.

Ana antioksidan olarak Glutatyon, hücre içinde bulunan ve adına serbest radikaller dediğimiz (free radicals) deri ve cilde zarar veren moleküllerle de savaşır. 

Serbest radikaller, çoğu zaman normal hücre içi moleküler düzeyde gerçekleşen zincirleme organik tepkimelerin yan ürünleri ve toksik atıklarıdır. 

Serbest radikallerin en önemli özelliği hücre içinde diğer moleküllere bağlanmasıdır (bunu bir çeşit saldırması gibi düşünebilirsiniz). Serbest radikallerin bağlandığı moleküller görev yapamaz duruma gelir ve hücre içi normal organik dengeler bozulur. 

Hücre içinde serbest radikalleri ne kadar azaltırsak veya temizlersek hücreler o derece sağlıklı, işlevsel duruma gelir. Serbest radikaller anti-oksidanlar tarafından etkisiz hale getirilmediklerinde otoimmün hastalıklara, kanser gibi kronik hastalıklara yol açabilirler. Anti-oksidanlar bu nedenle önemlidir.

Glutatyon’a “ana anti-oksidan” denilmesinin sebebi, serbest radikalleri yakalayarak karaciğere taşıması ve burada kendini yenileyerek tekrar işine geri dönmesidir. 

Antioksidan olarak Glutatyon, sağlıklı kalmak ve hastalıklardan korunmak için en önemli moleküllerden biridir. Yaşlanma, kanser, kalp damar hastalıkları, bunama (demans) ve başka birçok kronik/dejeneratif hastalığın önlenmesinde temel öneme sahiptir. 

Glutatyon ayrıca mitokondrilerin sağlıklı bir şekilde çalışması için de gereklidir. Mitokondrilerin çalışması toksinler veya okside olmuş moleküller nedeni ile bozulduğunda hücre solunum için yeterince oksijen kullanamaz. 

Sağlıklı kalmak, performansınızı artırmak, hastalıkları önlemek ve yaşlanmanın etkilerinden korunmak, bağışıklık ve enflamasyonun kontrolü için Glutatyon düzeyleri yüksek tutulmalıdır.    

Araştırmalar yüksek Glutatyon düzeylerinin kas hasarını azalttığını, kasların iyileşme süresini kısalttığını, kas kuvveti ve dayanıklılığını artırdığını ve metabolizmayı yağ depolama yerine kas yapımına kaydırdığını göstermektedir. (ref: Alan Pressman “Glutathione. The Ultimate Antioxidant”; Leo Nollet “Handbook of Analysis of Active Compounds in Functional Foods”, pp.73-74; Lester Packer “Handbook of Antioxidants”, pp. 551-552)

Vitamin C: Vitamin C (askorbik asit) Glutatyon’un cilt parlaklığını desteklemek için bileşimde kullanılmıştır. 

Vitamin C ultraviole ışın hasarlarını iyileştirmesi, deri renk dengesizliklerini düzeltmesi ve kollajen yapımını desteklemesi gibi deri sağlığı üzerine olan iyileştirici etkileri ve birçok biyolojik işlevleri dolayısıyla kozmetik alanda kullanılır. (ref: https://doi.org/10.1111/jocd.14465)

Yine Vitamin C’nin cilt kırışıklığına olumlu etkileri, lazer tedavilerinden sonra oluşan cilt kızarıklığı ve kırışıklığını azaltıcı etkileri belirtilmiştir. (ref: https://www.webmd.com/vitamins/ai/ingredientmono-1001/vitamin-c-ascorbic-acid)

Vitamin C bir vitamin olmasının yanında güçlü bir antioksidan olarak hücre içi serbest radikallerle savaşmada Glutatyon’a yardım eder ve bu alanda başarılı bir antioksidan özelliği gösterir, böylece Glutatyon’un diğer alanlarda görevini yapmasına olanak sağlar. (ref: https://doi.org/10.1074/jbc.M608361200)

Alfa Lipoik Asit: Alfa lipoik asit hücre içinde birçok enzim basamağında, mitokondride görev alır. Aynı zamanda bir antioksidan özellik taşır. 

ABD’de destekleyici gıda ürünlerinde antioksidan olarak geniş bir kullanımı vardır. Ayrıca Almanya’da diyabete bağlı nöropati tedavisinde onayı vardır.

Glutatyon bedensel olarak üretilen bir moleküldür ve yaşlanmaya bağlı üretimi azalır. ALA hücre içi Glutatyon yapımını destekleyerek hücre içi Glutatyon seviyelerini yüksek tutar.

(ref: https://doi.org/10.1002/BIOF.5520060303)

 Elma Ekstresi: PhytoCellTec™ Malus Domestica: 

İsviçre’ye özgü uzun süre bozulmadan kalabilen nadir bir elma çeşidi olan Uttwiler Spätlauber’ den patentli bir yöntemle elde edilen çok özel bir bileşendir. Kozmetik dünyasında ilk bitkisel kök hücre destekleyicisi olarak yerini almıştır.

Deri kök hücrelerini koruduğu, aynı zamanda saç köklerinin yaşlanmasını geciktirdiği görülmüştür.

Laboratuvar çalışmalarında;

Deride epidermal kök hücrelerin koloni oluşturma etkinliğini artırdığı, cilt hücrelerinin yeni dokular oluşturma kapasitesini korumaya yardımcı olduğu, cilt yoğunluğunu arttırdığı, epidermal kök hücrelerin canlılığını artırdığı, fibroblastlarda (bağ dokusu hücresi, kollajen ve elastin üretir) yaşlanma belirtilerini tersine çevirdiği, klinik olarak ise göz çevresinde kırışık önleyici etkinliği görülmüştür. 

Bir İsviçre biyokimya firması olan Mibelle Biochemistry tarafından geliştirilmiş ve kozmetik alanında kullanılan en yeni ve en son teknoloji ile üretilmiş bitkisel kök hücre destekleyici olarak sınıflanmıştır. 

Avrupa, Amerika, İsviçre ve G.Kore patentleri alınmıştır.

(ref: https://mibellebiochemistry.com/phytocelltectm-malus-domestica-skin)